Selimiye Camii, Osmanlı Padişahı II. Selim döneminde yapılmıştır. Osmanlı mimarisini en güzel yansıtan eserlerden biri olarak kabul edilmektedir. Selimiye Camii’nin yapımına 1568 yılında başlanmış ve cami 1574 yılında ibadete açılmıştır. Selimiye Camii 2000 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne girmiş ve 2011 yılında Dünya Mirası olarak tescillenmiştir. böyle ünlü bir ün kazanmak. Peki Selimiye Camii nerede ve kimler tarafından yaptırılmıştır? Selimiye Camii’nin özellikleri ve hikayesi nedir?
Selimiye Camii’nin geçmişine birlikte bir yolculuk yapalım…
Selimiye Camii nerede?
Selimiye Camii Edirne’de bulunmaktadır. Şehrin tam merkezinde inşa edilen cami, şehrin her köşesinden görülebiliyor. Osmanlı döneminde yapılan cami için neden Edirne’nin tercih edildiği tam olarak bilinmiyor.
Edirne, 1362 yılında Osmanlı topraklarına katılmasıyla Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti ilan edilmiş ve İstanbul’un fethine (1453) kadar başkent olarak kalmıştır. Selimiye Camii’nin yapımına 1568 yılında başlandı. Yani bu cami Edirne’de yapıldığında başkent Edirne değildi. Edirne’de neden bu kadar büyük bir caminin yapıldığı konusunda farklı görüşler var. Bunlar:
O zamanlar İstanbul’da büyük bir camiye ihtiyaç yoktu.
Edirne, Rumeli’de Osmanlı hakimiyeti açısından merkezi bir konumdaydı.
Dönemin padişahı Selim, gençliğinde Kanuni tarafından tahtı koruması için Edirne’de bırakılmış ve Selim’in gençliğinde başlayan Edirne’ye karşı özel bir aşkı olmuştur.
Selimiye Camii’nin Mimarı Kimdir?
Selimiye Camii’nin mimarı Mimar Sinan’dır. 90 yaşında Mimar Sinan Camii’nin inşaatına başladı. Mimar Sinan, Selimiye Camii’ni ‘Ustalık Eseri’ olarak tanımlıyor. Mimar Sinan, çıraklığı olan ‘Şehzade Camii’ni 1548’de, kalfalığı olan ‘Süleymaniye Camii’ni 1557’de tamamladı.
Selimiye Camii, Edirne’nin her yerinden rahatlıkla görülebilecek kadar büyük ve merkezi bir konumdadır. Sultan Selim tarafından yaptırılan caminin yapımında daha önce hiçbir yapıda kullanılmayan bir tekniğin kullanıldığı biliniyor. Caminin kubbe ve minarelerinde Mimar Sinan’ın matematik zekasını görmek mümkündür. Mimar Sinan’ın yaptığı kubbe, Ayasofya’nın kubbesinden daha büyük ve sağlamdır.
Selimiye Camii’nin Özellikleri Nelerdir?
Selimiye Camii, her dönemden insanı etkileyen mimari özellikleri ile Osmanlı kültürü adına büyük değer taşımaktadır. Hem tarihi özellikleri hem de mimari teknikleri ile ihtişamını korumaya devam eden Selimiye Camii, yıllardır meydana yükselmeye devam ediyor. Selimiye Camii, kullanılan yapım tekniklerinin yanı sıra hikayesiyle de dikkatleri üzerine çekmeye devam ediyor.
Selimiye Camii, Osmanlı dönemi mimari anlayışını en iyi yansıtan eserlerden biri olarak kabul ediliyor. Özellikle caminin kubbe ve minareleri camiye büyük ihtişam katmaktadır. Dışarıdan oldukça heybetli görünen kubbesi, içeriye girildiğinde caminin ne kadar büyük ve yüksek olduğunu ortaya koyuyor.
Kubbenin yüksekliği tam olarak 42.30 metre, çapı ise 31.30 metredir. Kubbenin yükünün 2000 ton olduğu bilinmektedir. Kubbe tek lebi ile kademeli olarak yükselen kubbeler yerine tek kubbe şeklinde inşa edilmiştir. Böylesine büyük bir kubbeyi taşıyabilmek için 8 sütuna dayanan makara sistemi kurulmuştur. Makara, 6 metre genişliğindeki kemerlerle filamanlara (kubbeleri taşımak için kullanılan kalın sütun) bağlanmıştır.
Yaklaşık 6 bin kişinin aynı anda ibadet edebileceği büyüklükteki Selimiye Camii’nin aydınlatması da kubbe kasnağında bulunan büyük pencereler ve duvarda yer alan yüzlerce küçük pencere ile sağlanmaktadır. Pencereler, böylesine büyük bir caminin mükemmel bir şekilde aydınlatılacağı şekilde konumlandırılmıştır.
Caminin geniş kubbesi ve ışıklandırma sistemi sayesinde caminin içi oldukça ferah ve aydınlıktır. Tüm bu özellikleri ile Selimiye Camii bir mimari harikası olarak anılmaya devam etmekte ve dünyanın dört bir yanından mimarların ilgisini çekmektedir.
Selimiye Camii’nin en dikkat çekici özelliklerinden biri de minareleridir. Minareler olabilecek en ince ve uzun şekilde tasarlanmıştır.
Caminin dört köşesindeki minarelerin uzunluğu 70.89 metredir. Alem dahil minarelerin yüksekliği bazı kaynaklarda 84 metre, bazı kaynaklarda 85 metre olarak verilmektedir. Minarelerin çapı 380 santimetredir. Minareler oldukça ince ve uzun tasarlanmıştır.
Minarelerin en belirgin özelliklerinden biri de üç şerefeden üç farklı şekilde çıkılabilmesidir. Yani caminin farklı yüksekliklerdeki şerefelerinin merdivenleri aynı değildir. Bir minarenin içinde üç farklı sarmal merdiven vardır. Bu özelliği taşıyan minareler, sadece geçidin (ana giriş kapısı) yanındaki iki minaredir. Diğer minareler tek merdivenlidir. Minarelerin kubbeye yakın olması caminin göğe (Allah’a) uzanıyormuş gibi görünmesine sebep olur. Yüksek katlı tapınakların inşası Gotik mimaride de mevcuttur. Yüksek yapılı ibadethanelerin büyüklük ve gücü ifade ettiği düşünülmektedir.
Selimiye Camii’nin iç süslemelerinde özellikle bir detay dikkat çekiyor: Ters lale motifi.
Selimiye Camii’nin en bilinen motiflerinden biri zıt lale motifidir. Rivayete göre zıt lale motifi, Mimar Sinan’ın bir nevi ‘referansu’dur. Kesinliği bilinmiyor ama Selimiye Camii’nin yapılacağı yerde bir lale bahçesi olduğu söyleniyor. Bu lale bahçesinin sahibi yaramaz bir adamdır ve bahçesinden vazgeçmek istemez.
Mimar Sinan, uzun bir mücadeleden sonra araziyi satın almayı başarır. Bahçe sahibi ricada bulunur: Lale motifinin camiye dahil edilmesini talep eder. Mimar Sinan camii müezzin mahfilinin mermer ayaklarından birine lale motifi işlenmiştir. Bu motifin tezat olmasının sebebi ise sahibinden kaynaklanan zorluklar olarak biliniyor.
Bir başka rivayete göre de Mimar Sinan’ın zıt lale motifini kullanmasının sebebi, torununu caminin inşası sırasında kaybetmesidir. Mimar Sinan, torununun anısını yaşatmak için lale motifi işlemiştir. Ancak bunların sadece söylenti olduğunu belirtmek gerekir. Gerçekleri yansıtıp yansıtmadığından emin olamayız.
Caminin içi ve dışı birçok farklı motifle süslenmiştir. Camide özellikle mermer, çini ve hat sanatı kullanılmıştır. Çiniler, dönemin en değerli çini üretim merkezi olan İznik’te üretiliyordu. Cami süslemelerinde 101 farklı lale deseninin olduğu bilinmektedir. Ayrıca ahşap ve sedef işlemeler camiye oldukça estetik bir görünüm kazandırmıştır. Cami bahçesindeki şadırvan tamamen mermerdendir.
Selimiye Camii’nin bir diğer dikkat çekici özelliği de aydınlatma için kullanılan meşalelerin ışıklarının takip ediliş şeklidir. Yanan meşaleler hava akımıyla öyle bir yol izlerler ki camideki özel bir delikten iz bırakmadan dışarı çıkarlar. Mimar Sinan, Süleymaniye Camii’nde kalfalık işi olarak tanımladığı bir iş odası da oluşturmuştur.
Selimiye Camii’nin Tarihi ve Önemi
Selimiye Camii’nin yapımında yaklaşık 15 bin kişinin çalıştığı tahmin ediliyor. Caminin yapımı 7 yıl sürmüştür. 2 yıl caminin yerinin sağlamlaşması için beklendi. Böylece Mimar Sinan, yüzyıllar boyunca öne çıkan eserler ortaya çıkarabilmiştir. Selimiye Camii II. Selim zamanında yaptırılmış ancak Sultan Selim camiinin açılışını göremeden vefat etmiştir. Cami, Yıldırım Bayezid tarafından yaptırılmış ve zamanında pek çok amaç için kullanılmıştır.
Mimar Sinan, Selimiye Camii’ni ‘şaheser’ olarak nitelendirdi. Selimiye Camii, 2000 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi’ne alınmış ve 2011 yılında Dünya Mirası olarak tescil edilmiştir.
guneysuhaber.com.tr